28 Mart 2024 Perşembe

DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ

Dün DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ İDİ 27Mart Facebook geçmişi hatırlatıyor. Yıllar önce blog dünyasında heyecanla yazdığım yazıları oraya da yüklemişim. Dün karşıma çıkınca heyecanlandım yine. Burada da paylaşayım dedim.
 Googlede ararken adımın olmadığı paylaşımda "alıntı keşke kim yazdı bilseydik "notu ile görmüş üzülmüştüm...

 Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun...


Tiyatro sözcüğünü belki okula gitmediğim yılarda anne babamın sohbetlerinde duymuşumdur."Şu oyunu halk evinde görmüştük.. ne güzeldi "derlerdi.Merak ederdim “Halk Evi”nedir.Gösteremezlerdi bana “Halk Evleri” kapatılalı yıllar olmuş.İlkokul yıllarımda öğretmenimden sık sık duyduğum sözleri anımsıyorum.”Yarın tiyatroya gidiyoruz!”,”yarın okulumuza tiyatro geliyor!” çoğunun adını unuttum.Aklımda kalan oyun adlarından biri”Çatallı köy”bir de “Bir Delinin Hatıra Defteri”.Hiç unutmam Bir “Delinin Hatıra Defteri” oyuncusuna sınıfım adına çiceği ben verdimiştim.Ne çok heyecanlanmıştım,üç cümleyi zor söyleyebilmiştim.Bizim okulumuzda tiyatro salonu yoktu.Öğretmenimiz başka okulların salonlarına götürürdü.Ya da sadece basma dokuma üreten değil aynı zamanda ilçemizin kültür ve sanat üretimine ev sahipliği yapan “Sümerbank Basma Sanaii Müessesi”salonuna da götürürdü.Sümerbank solonuna gitmek bir başka keyifti.Şehir merkezi ile fabrika arasında işçi ve memurların bindiği ,şimdi sesi ve görüntüsü hafızalarımızdan silinmeyen “Gıdı gıdı”adında trene binmek,on onbeş dakikalık güle oynaya yolculuk ve tiyatro...

      Lise yıllarımızda artık tiyatroda kendimiz  de oynuyoruz.”Paydos”da ağlardık bir öğretmenin başına gelenleri gördükçe.”Buzlar Çözülmeden”de de gülerdik.Gördüğümüz saflık hem güldürür hem de düşündürürdü. Lise son sınıfta edebiyat ve felsefe öğretmenlerimizin sık sık yineledikleri öneriler”Üniversiye gittiğinizde kültür ve sanata zaman ayırın.Özellikle Devlet tiyatrolarına gidin.” Ben izmir’de okudum, şanslıydım.İzmir’de devlet tiyatrosu vardı.Sezon buyunca hemen her oyuna giderdik.Unutamadıklarım arasında”Parkta bir sonbahar” ve Sönmez Atasoy gelir.

      Öğrenim hayatı boyunca aldığım tiyatro sevgisi ve bilgisini ben de öğrencilerime vermeğe çalıştım.Öğretmenlikte ilk görev yerim köydü.Bağlı olduğu ilçede ve ilde pek tiyatronun sözü geçmezdi.Olsaydı ne yapar eder götürürdüm onları tiyatroya.Oynayabilecekleri oyunlardan seçer oynatmaya çalışırdım.İşte tiyatro budur dercesine.Umarım anılarında bir tiyatro imgesi oluşturabilmişimdir.Sonraki yıllarda çalıştığım sivil toplum örgütlerinde de en iyi eğitme ve öğretme tiyotrodan geçer anlayışı ile gençlerle oyunlar sahnelemeye çalıştık. Bunlar benim aklımda kalan güzel anılarım..


Tiyatro yazarı,yönetmeni Haluk Işık’ın sözleriyle bitiriyorum.” Ruhumuzu, sanattan başka hiçbir şey arındıramaz. Bunun için ömür tüketenlerinse, sizden başka kimsesi yoktur.

“Tiyatro, bir memleketin kültür düzeyinin aynasıdır” diyor Atatürk. Hepimiz düzey belirleme sınavındayız. Kazandığımızda, ülkemiz ve çocuklarımız kazanacak. Yaşasın tiyatro!”  

Arzu Sarıyer

http://gkedeniz.blogspot.com.tr/search/label/tiyatro?m=0


Geçmiş güzel günlerden #tbt...Tiyatro günlerimiz ; hey gidinin günleri , hey gidinin "Efesi"...

4 yorum:

  1. Merhaba canım kardeşim, Dünya Tiyatrolar Günü'n kutlu olsun:)
    Ben maalesef hiç eskisi gibi tiyatroya gidemiyorum. Çok üzücü. Çocukken çocuk tiyatrolarını bile kaçırmazdık kâh Ankara'da, kâh Üsküdar Şehir Tiyatrosu'nda.

    Üsküdar Şehir Tiyatrosu bize çok yakındı. Çiçekçi'de oturuyorduk ve yürüye yürüye oraya gidiyor, yürüye yürüye dönüyorduk. Bir ara yine Üsküdar'da otururken şimdi maalesef kimi Alzheimer, kimi demans olmuş, kimi rahmetli olmuş çok sevdiğim komşu teyzelerle vapura binip üşenmeyip karşı tarafta tiyatroya gitmiştik.

    En son Ankara'da Ayten Gökçer'in başrol oynadığı Maria Callas'ın hayatıyla ilgili oyuna ve Yıldız Kenter'in figüran olarak yer aldığı (Ne kadar mütevazi bir sanatçı) Anna Karenina'ya gittim. Bir daha da gidemedim.
    Sinemayı tiyatrodan daha seviyorum ama güzel bir tiyatro eseri de tabii ki toplumlar için çok önemli. Oturduğum semtte maalesef tiyatro yok. Ahahaha. ÜSküdar ile Keçiören farkı. Varsa da dincilerin abuk sabuk dini mini oyunları filan geliyor. Bedava bilet verseler adımımı atmam. Arabam da olmayınca, Ankara'nın kışı, soğuğu da malum evde kalmayı tercih ettim.
    Çok selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım kardeşim ne güzel anıların var,çok keyif aldım yine. Teşekkürler 🥰

      Sil
  2. Düşüncelerimiz öyle benzer noktalarda buluşuyor ki sevgili Arzu Öğretmenim. Ünlü Tiyatro Sanatçılarını ayakta alkışladığımız günlere bir yolculuk yaptım düşlerimde.; Tahta Kaşıklar, Ağaçlar Ayakta Ölür, Bir Delinin Hatıra Defteri, Açlık...
    Üniversite yıllarımızda tiyatro , kitaplar bir lüks değil, ihtiyaçtı. Paramız da yeterdi beynimizi doyurmaya.
    Adana Kız Lisesi'nde Moliere'in bir piyesinde rol almıştım. Tiyatro Kolu kaç okulumuzda var acaba? Kompozisyon dersleri de yok artık.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Makbule öğretmenim çok teşekkürler değerli yorumlarınız için 🥰

      Sil